RÜZGAR GÜLÜ DERGİSİ SAYI 31 // ÇAMLICA ÇOCUK YAYINLARI

rüzgargülü 2 Yazan: Ahmet Ayar • Çizen: Hüma Kaya Dört küçük kuzu, papatyaların, sümbüllerin yayıldığı kırda hoplaya zıplaya oynuyorlardı. Her sabah olduğu gibi erkenden, daha güneş doğmadan kalktılar. Anneleri ile birlikte kıra geldiler. Annelerinden biraz uzaklaşıp oyuna daldılar. Bahar güneşi de onları hafifçe okşuyordu. Minik kuzular oyuna daldıklarından vaktin nasıl geçtiğini anlamamışlardı. İkindi vakti yaklaşmış, artık sürünün eve dönme vakti gelmişti. Ama bizimminik kuzular oyun oynamaya doyamamışlardı. Çünkü henüz saklambaç oynayamamışlardı. İçlerinden birisi ebe olmuş, diğerleri de ondan saklanmaya çalışıyorlardı. Ebe olan kuzu arkasını dönüp saymaya başladığı an herbiri bir yere koşup saklanmıştı. Minik kuzulardan birinin adı da Kar Tanesi idi. Bu Kar Tanesi, saklanan kuzular arasındaydı. Saklambaç oynamayı da çok seviyordu. Kar Tanesi, ebe olan kuzudan bir hayli uzağa gitmiş, orada bir çalılığa girivermişti. Zaten minicikti, çok kolay saklanıyordu böyle oyunlarda. Arkadaşının kendisini kesinlikle bulamayacağını düşünüyordu. Öyle de oldu. Oyun bitmiş sürü toplanmış, yola koyulmuş ama minik Kar Tanesi hala saklandığı yerden çıkmamıştı. Onun yokluğu koca sürünün içinde fark edilmemişti. Bizimminik kuzu da hâlâ çalıların arasında bekliyordu. Hava iyice kararmıştı. Kar Tanesi neden kimsenin gelmediğini merak ediyordu. Yavaş yavaş ve korkulu bakışlarla saklandığı yerden çıktı. Çevresine bakındı. Ancak hiç koyun göremiyordu. İçinden “Beni unuttular sanırım.” diye geçirdi.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=